12 Eylül darbesinde diğer mağdurlar ile ben de hasbelkader 26 gün gözetim altında tutuldum. Ülkede kardeş kavgalarının cinayetlere kadar ileri gittiği, hiç kimsenin evinde bile huzur içinde oturamadığı bir ortamda barışı tesis etme maskesi altında bu milletin değerlerine karşı bir darbe yapıldı.

Bu darbede; sisteme göre, aşırı uçlardaki oluşumlarda görev alan kurum ve kişiler nezarete alındı, işkenceye tabi tutuldu ve güya terbiye edilerek sisteme uyumlu hale getirildiler.

O tarihte bir sabah nezarethanenin önüne bir asteğmen geldi. Türk Haber İş Sendikası Başkanı Ali Dayı’ ya (soyadını bilmiyorum) “Sen necisin” diye sordu. Adam sendikacı olduğunu söylese sorun olmayacak ama aldığı darbelerin etkisinden mi sebebini kendisinin bileceği bir nedenle “Ben aşırı solcuyum” diye cevap verdi. Asteğmen: “Ulan salak senin dünyadan haberin yok” diye babası yaşındaki adama hakaret etti.

Fiilen tanık olduğum bu üzücü olayı neden hatırladım ve gündeme getirdim? Ülkemizin stratejik kurumları özelleştirme maskesi altında üçer beşer elden çıkarılmış. Satılan fabrikaların sadece arsaları alış fiyatının mislince paralara ikinci ele devredilmiş. Haberleşme sistemi, bankacılık sektörü, sigortacılık müesseseleri yabancılara devredilmiş.

Yerli ve milli olan her şey tarımdan sigara sektörüne kadar dışa mahkûm hale getirilmiş. Adının başında “Milli” kavramı olan Milli Eğitim sistemi müfredatı bile “FULBRİGHT”  Eğitim komisyonunun insiyatifine terk edilmiş. Çarşılarda yerli isim taşıyan firma ve mağaza nerede ise kalmamış.

Bunlar yetmiyormuş gibi en son olarak 16 Bakanlığın ekonomi programı Amerika şirketi McKinsey’e devredilmiş.

Özetle yerli ve milli ne varsa hepsi yabancılara emanet edilmiş, milli/manevi değerlerin hepsi pazarlanmış.

İşte tam da bu ortamda AKP Genel Başkan yardımcısı bir hanımefendi çıkıp “Samsun’u yerli ve milli üretim merkezi haline getirceğiz “ diyor.

Yerel gazetelerde bu beyanatı okuyunca aklıma 12 Eylül’de tanık olduğum Ali dayıya yapılan hakaret geldi. 

Sayın AKP li milletvekili kardeşlerim, Ali dayı; aşırı uçlara karşı yapılan darbe ortamında “Ben aşırı solcuyum derken” belki kafasına aldığı cop darbesinin şoku içindeydi. Sizler ya halâ zafer sarhoşluğunu üzerinizden atamadınız veya ülkenin her geçen gün değerlerinden yoksun bırakıldığı felaketinin farkında değilsiniz.

Ama hiç olmazsa sırtından geçindiğiniz bu milleti enayi yerine koymayın.